Betebet Güncel giriş adresi. Eğer bulunduğunuz kanal sizden kupon için ücret talep ediyorsa, maddi ve manevi zarara uğramamanız açısından kesinlikle vermemeniz tavsiye edilmektedir. Betebet sunduğu hiç bir üyelik hizmetinden ücret talep etmez. İzmir’de kaldıklarının ikinci günü sabah kahvaltısında Gonca Us’u Mehmet Özbay’la beraber gördüğünü, Gonca’nın İzmir’de olduğunu gece veya sabah telefon ederek gelmiş olabileceğini, o gün İzmir’de gezdiklerini, Sedat Bucak’ın “Hüseyin bey geliyor, havaalanına git, Hüseyin beyi al gel” dediğini, Hüseyin beyi karşıladığını, yolda Hüseyin Kocadağ’ın emekli Emniyet Müdürü Tamer Kırklar ile görüştüğünü ve Tamer Kırklar’ın da kendilerinin yemek için buluştuğu Deniz Restoranta geldiğini, yemekten sonra Tamer beyin ayrıldığını, kendilerinin de otele döndüklerini, ertesi günü akşam saatlerinde Kuşadası’na giderek otele yerleştiklerini, iki gün orada kaldıklarını, Sedat beyin Davutlar’daki evini gördüğünü, müteahhit ile görüştüğünü, başka bir araziye baktıklarını, saat 16.30 sıralarında Kuşadası’ndan hareket edip Selçuk’ta yemek yediklerini, Manisa’da benzinlikte kahve içtiklerini, Sedat beyin bulunduğu otoyu Hüseyin Kocadağ’ın kullandığını ve Manisa’ya kadar önde gittiğini, yolda takip edilmediklerini, Susurluk’a 20 km. Kişisel ve finansal bilgilerin korunması için gelişmiş şifreleme teknolojileri kullanılır, bu da kullanıcıların gönül rahatlığıyla oyun oynamalarını sağlar. Bu, daha adil oyunlar oynamanızı ve kazancınızın güvende olmasını sağlar. Bu arada Tarık Ümit’in evinde Mehmet Ağar’ın imzasını taşıyan bir belge bulduklarını, Hande Ümit’in bu belgeyi Komisyona ulaştırdığını sandığını, bu aşamada daha önceki duyumları ile bunu birleştirdiğinde Mehmet Ağar’a ulaştığını, son zamanlarda Tarık Ümit’in huzursuz olduğunu, bu huzursuzluğun Özel Harekat Timiyle ilgili olduğunu, son günlerde Korkut Ekenden tehdit telefonlarının geldiğini, Tarık Ümit’in Cihangirdeki bürosunda çalışan Ali Vasıtasıyla Korkut Ekenin “Tarık bize bir oyunlar etti; ayağını denk alsın, yakında onun hesabını göreceğiz.” diye haber gönderdiğini, Tarık Ümit’in Özel Harekat Birliğine lanse ettiği, kot adı Cavit olan beyin bir gün Tarık Ümite gelerek “beni bu insanlara sen lanse ettin, ancak; bunlar seni öldürmem için para ve silah verdiler, hakkında böyle düşünüyorlar, ayağını denk al.” dediğini, ancak bunları kimden duyduğunu hatırlıyamadığını, bu duyumları alınca Korkut Eken’i araştırdığını, Mehmet Ağarın danışmanı olduğunu öğrenince Mehmet Ağardan bazı şeyler öğrenebileceğini düşündüğünü ve Ağar’a bir mektup yazdığını, kendisiyle görüşmek istediğini yazdığını, Ağar’ın o zaman Adalet Bakanı olduğunu https://www.moroccotravelandtours.com/sweet-bonanza ve kendisine uygun bir zamanda görüşürüz diye cevap verdiğini. Bu siteler, yüksek kaliteli grafikler ve ses efektleri ile gerçekçi bir oyun atmosferi yaratır, böylece kullanıcılar kendilerini gerçek bir casinode gibi hissederler. Bu nedenle, Betebet’e katılmak, kazanç fırsatlarını değerlendirmek için iyi bir seçenek. Bu karışıklıklar kanıtlamıyor mu ki, din insanların ihtiraslarını zapt edecek yerde, bu ihtirasları, kutsadığı bir manto ile örtmekten başka bir şey yapmıyor. Bu siteler, global casino standartlarına uygun hizmetler sunarak, oyunculara güvenli ve adil bir oyun ortamı sağlamayı hedefler. Hükümet değişiminde Ağar’ın İçişleri Bakanı olduğunu ve kendisinin gidip onunla görüştüğünü, yanına vardığında Ağar’ın galiba mektubunuzu kaybettim, yenisi varmı dediğini, yanında bulunan yenisini çıkarıp verdiğini ve birlikte okuduklarını, mektupta “yardımcınız olan K.E.’nin yönlendirmesi, İ.Ş’nin yürütmesi, İki P.M.

Dolayısıyla başvuru konusu erişimin engellenmesi tedbirinin olağanüstü hâl döneminde alınmış olması tek başına, bu tedbir aracılığıyla ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin Anayasa'nın "Temel hak ve hürriyetlerin kullanımının durdurulması" kenar başlıklı 15. maddesi kapsamında değerlendirilebileceği anlamına gelmez. Herkes, vicdan, kanaat, dinî inanç veya inanmama özgürlüğüne sahiptir. Kimse dinsel ayin ve törenlere katılmaya, dinsel emirleri yerine getirmeye veya inanç ve kanaatini açıklamaya zorlanamaz. İşlem gören kağıtlarla ilgili yeni düzenleme yapılarak Sermaye Piyasası Kurulu’nun yetki ve sorumlulukları yeniden belirlenecektir. 9. Halka Dayanan Güçlü Devlet Devlet otoritesi, her alan ve düzlemde halka dayandırılarak ve adalet reformu yapılarak güçlendirilecektir. Yargılama süreci hızlandırılacak ve adalet etkin kılınacaktır. 25. İç Borçlar Ertelenecek Devlet Tahvili ya da Hazine Bonolarından vadesi 10 yıl içinde dolacak olanların ana para ve aylık, üç aylık, altı aylık ya da yıllık faiz ödemeleri, yeni bir ödeme planına bağlanarak ve adalet ilkesi gözetilerek ertelenecektir. 26. Dış Borçlar İçin Yeni Takvim Alacaklı ülke ve kuruluşlarla görüşülerek, dış borç ana para ve faizlerinin, Türkiye ekonomisinin gelişme olanaklarını tahrip etmeyen, yıllara yayılan yeni bir ödeme planına bağlanması sağlanacaktır. Küçük tasarruf sahiplerine olan borçlar düzenli olarak ödenecektir. Yıllardır kaderine terk edilmiş olan demiryolu yatırım ve taşımacılığı geliştirilecek, yeni demiryolları döşenecek, eski demiryolları teknolojik gelişmelere uygun olarak iyileştirilecektir. 1Win, kullanıcı dostu bir arayüz ve kolay navigasyon sunarak Türkiye'deki kullanıcıların oyunlara kolaylıkla erişim sağlamasını sağlar.Bahis Seçenekleri ve Oranlar: Betebet’in bahis seçenekleri ve oranları rekabetçi mi? Ancak, her online bahis sitesinde olduğu gibi dikkatli olmak önemlidir. Farklı disiplinler için oyun ve bahis sayısı. Bunun yanı sıra, basit navigasyon menüleri ve hızlı erişim butonları, kullanıcılara aradıklarını zahmetsizce bulma imkanı sunar. Bunların yanı sıra, tenis oyunlarından futbola uzanan geniş yelpazeli bir oyun çeşidi bulunuyor. Müşteri Hizmetleri: Etkili ve hızlı müşteri hizmetleri, olası sorunlarda size yardımcı olacak önemli bir faktördür. Ömer Lütfü Topal olayında soruşturmanın çok yönlü yapıldığını Antalya yada Kuşadası'nda kendi adamlarıyla, başka adamlar arasında çalışma olduğunu, gerçek paralı casino oyunları adamlardan bazılarının birbirlerini öldürdüğünü bunların da değerlendirildiğini, uyuşturucu kavgası mı? 1960 Siverek doğumlu olduğunu, siyasete 1991 yılındaki seçimlerde katıldığını, DEP milletvekillerinin, özellikle Abdullah Öcalan’ın yanından gelen elçiler vasıtasıyla kendisiyle görüşmek istediklerini, kendisiyle görüşerek “Biz, Siverek’e, Urfa’ya örgüt olarak gireceği, yalnız tarafsız kalacaksınız, bize karışmayacaksınız, devletin yanında yer almayacaksınız” demek istediklerini bildiğini, devletiyle beraber olduğunu, Bekaa’dan gelen bazı insanlarla görüşmelerinin çoğunu kasete aldığını ve bundan Ankara Emniyeti başta olmak üzere o zamanki tüm devlet yetkililerine bilgi verdiğini, DEP’in kapatılması ve milletvekillerinin çoğunun içeri alınmasında Devlet Güvenlik Mahkemelerine verdiği ifadelerin büyük katkısının olabileceğini, 1993’te bunların kendine karşı ve ailesine karşı bir tavır almak istediklerini ve Siverek’te örgütlü eylemlerin başladığını, Siverek’te Anavatan Partisi İlçe Başkanı ve kardeşinin katledildiğini, bazı köylülerin ve vatandaşların katledildiğini, Siverek halkının bu olayları istemediğini, Siverek halkının tavır almasıyla beraber örgütün orada çökertildiğini, halkla olan içtenliği ve devlete olan bağlılığı nedeniyle kendisine karşı tavırlar olduğunu, kanunsuz bir iş yaptığı zaman devletini çiğnemiş olacağını, İstanbul’a giderken Mehmet Özbay’ı aradığını, Mehmet Özbay’ın Abdullah Çatlı olduğunu çok sonraları öğrendiğini, İstanbul’a dinlenmeye gittiğini, Yalova’daki termale gittiklerini, o akşam yakın arkadaşı Ali Aydınlıktan’ın oğlunun kafasına kurşun değdiğine dair haber aldıklarını, durumunun kötü olduğunu öğrendiklerini, akşam bu durumu arkadaşlarına söylediğini, İzmir’e gitmesi gerektiğini söylediğini, Mehmet Özbay’ın “bende gelirim” dediğini, yola çıktıklarını, Ören’de veya Altaylar’da bir arsa ofisi olduğunu, bu arsaya baktıktan sonra şoförünün gelip “Ağabey, Ali Abinin oğlu vefat etmiş” dediğini onun üzerine hemen harekat ettiklerini, hastaneye gittiklerini, fakat kimseyi bulamadıklarını, daha sonra evlerine gittiklerini, taziyelerini bildirdikten sonra ayrıldıklarını, Princess’te yer ayırttıklarını, otele gittiklerinde bir bayanın Mehmet Özbay’ın yanında oturduğunu, onunda kendileriyle geldiğini, İzmir’e gelirken Kocadağ ile görüştüklerini, Kocadağ’a İzmir’e gidiyorum dediğini, onunda “bilsem bende gelirdim” dediğini, daha sonra uçakla yarın geleceğini söylediğini, ertesi sabah uyandıklarında Kocadağ ile görüştüklerini ve onun geleceğini öğrendiklerini “beni aldırabilirmisiniz?” dediğini, bunun üzerine yanındaki koruma polisi Ercan Bey’i (daha önce Kocadağ’ın yanında çalışmış bir polis olan) Hüseyin Kocadağ ı arabayla almaya gönderdiğini, koruma polislerinde ve şoförün de huzursuzluk gördüğünü, polis Ercan’ın bir ara kendisini çağırıp huzursuz olduklarını ve takip edildiklerini söylediğini, “İzmir’den hemen ayrılalım” dediklerini, Bunun üzerine Kuşadasına gitmeye karar verdiklerini, o gün akşam üzeri çıktıklarını, Onura otel’de kaldıklarını, ertesi gün de orada kaldıklarını, polislerde rahatsızlık ve tedirginlik olduğunu görünce Ankara veya İstanbul’a gidelim dediğini, Hüseyin Kocadağ’ın İstanbul’da işi olduğu için İstanbul’a gidip oradan Ankara’ya geçmeyi düşündüklerini, o gün sabah en geç kendisinin kalktığını ve kahvaltısını yarım bırakarak yola çıktıklarını, o bayan ile Mehmet Özbay’ın arabanın arkasında oturduklarını, İzmir’i geçtikten sonra Kocadağ’ın çok süratli gittiğini gördüğünü, arabanın ibresinin 230’u gösterdiğini, birşeyler söylediğini, Kocadağ’ın kendisine dönüp birşeyler söylediğini ve güldüğünü, kendisininde gülerek yolu görmemek için koltuğun ucuna doğru geldiğini, kaza’dan sonra Ankara’da ancak arabasını televizyonda görünce, kaza yaptığının kesin olduğuna emin olduğunu, arabada bulunan silahların İstanbul’a gelirken dahi olmadığını, o silahlardan bilgisinin olmadığını, kendisinin arabada bulunan Sig Sauter silahı olduğunu, onun dışında polislerinin hepsinin silahı olduğunu, eğer takip ediliyorlarsa bu silahların kazadan sonra arabaya konulmuş olabileceğini, diğerlerinin çantasında vardıysa silahların onların olabileceğini, arabada söylenildiği gibi gizli bölme olmadığını, Mehmet Özbay’ın, köyüne 1 defa 1996 Kasım’ında geldiğini, 1993 yılı sonu veya 1994 yılı başında Siverek’e halka güven verebilmek için gittiğini, Ankara’da babasının vefat etmesi üzerine Siverek’e defnettiklerini ve taziyelerin 1,5-2 ay sürdüğünü bu arada yorgun düştüklerini, 1994 ortası veya sonunda dinlenebilmek amacıyla Ankara’ya geldiğini, daha sonra İstanbul’a gittiğini, İstanbul’da Mehmet Özbayı tanıdığını, Abdullah Çatlı adıyla tanımadığını, kalabalık bir ortamda “siz, Sedat Bucak’sınız” diyerek kendisiyle tanışmak istediğini söylediğini, orada tahminen bir hafta kaldığını, Ankara’ya geldiğinde kendisini telefonla aradığını, kendisinin tekrar Siverek’e döndüğünü, 1995’te geldiğini bir-iki defa Mehmet Özbay’ın kendisini sorduğunu, Ankara’ya yılda 2 ya da 3 defa geldiğini, kendisinin dışarıda bürosu olduğunu, bürosuna gelip, oturup, sohbet edip gittiğini, bu insanla (Abdullah Çatlı) bir illegal ya da legal bir işinin, ya da bağlantısının olmadığını, Çatlı nın kendisine ithalat-ihracat şirketi olduğunu ve ticaretle uğraştığını söylediğini.

Bahsegel 778

1959 Malatya Hekimhan doğumlu olduğunu, Eğitim enstitüsünü bitirdiğini, 1980 öncesinde Türkiyedeki sağ-sol olaylarına katıldığını, sağda Milliyetçi kanatta yer aldığını, katılmadığı olaylarda kendisine isnat edilen suçlar olduğundan 12 eylül 1980’den sonra yurtdışına çıktığını, yurtdışına çıkarken aynı görüşü paylayan insanların yardımını gördüğünü, Harun Çelik adına düzenlenmiş bir sahte pasaportla ve yalnız olarak Türkiyeden ayrıldığını, giderken Tren yolculuğu yaptığını, Bulgaristan, Yugoslavya, İtalya, İsviçre yoluyla Avusturyaya direk olarak vardığını, orada Abdullah Çatlı ile buluştuğunu, Çatlı’nın kendisinden 2-3 gün önce uçakla İngiltereye gittiğini, İngiltereye alınmadığı için oradan Avusturyaya geldiğini, Çatlının Hasan Kurdoğlu adına düzenlenmiş sahte pasaportla Türkiyeden ayrıldığını, Avusturyada oturma izni alabilmek için Üniversitenin dil kursuna kayıt olduklarını, yurtdışındaki akraba ve tanıdıkların yardımıyla geçindiklerini, Papa olayı olduğu zaman Avusturyadan Fransaya geçtiklerini, Papa işinde bir rolü olmadığını, ancak basında isminin rolü varmış gibi geçtiğini, Fransaya geçtikleri tarihin 1982’nin son ayları olduğunu, Fransada Poitiers şehrinde ki Üniversiteye Çatlı ve Eşi ile birlikte kayıt yaptırdıklarını, Çatlı’nın eşinin uçakla Avusturya’ya oradan da İsviçreye ve Fransaya geldiğini, oraya varınca her şeyin Türk Milleti ve Devletinin aleyhinde olduğunu gördüklerini, kendilerinin orada Türkiye’nin turizm büyükelçisi gibi olduklarını, o sırada kendilerine “Türk Devletinin Milletinin aleyhinde çalışan mesela Asala gibi örgütlerle mücadele edermisiniz, nasıl ve ne taktiklerle mücadele edersiniz?" şeklinde teklifler geldiğini, bu teklifin devletimizin üst düzeydeki yetkililerinden geldiğini, ancak onların ismini söyleyemeyeceğini, bu teklifi alınca kendilerinin de, oralardaki devlet temsilcilerinin, diplomatların değil Türklükle, insanlıkla bağdaşmayacak şeyler yaptıklarını söyleyerek değiştirilmesini istediklerini, kendilerine teklif getiren kişilerin "biz bunları değiştiremeyiz; bunlar bizim ülkemize mal olmuş kişiler; fakat, bizim devletimiz ve milletimiz sözkonusu, ortada olan bu" dediklerini, o zaman da kendilerinin Milliyetçi ve Vatanseverler olarak bu teklifi gönüllü olarak kabul ettiklerini, bu arada suçsuz olarak cezaevinde yatan arkadaşları ve bazı tanınmış politikacıların serbest bırakılmasını istediklerini ve olumlu cevap aldıklarını, bunun üzerine (12) kişilik bir liste verdiklerini, bu isimlerden birisinin Mehmet IRMAK olduğunu, Ancak bu 12 kişinin hiç birisinin bu işlerden yararlanmadığını, bu teklifin kendilerine 1981 yılında kendilerinin Fransada oldukları zaman yapıldığını, aslında bu tekliflerin o zaman Avrupadaki Türk federasyonundan tutun da herkese kadar yapıldığını, en sonunda kendilerine Çatlı ile birlikte teklif geldiğini, teklifi kabul ettikten sonra Fransada (18), Hollanda da (2), Kanadada, Amerikada, Yugoslavya da Beyrutta, Yunanistanda, akla gelen pekçok eylem yaptıklarını, bu eylemleri Oral çelik, Abdullah Çatlı ve diğer iki kişiden oluşan (4) kişilik grubun yaptığı ya da yaptırdığını, bu arkadaşlarından birisinin mahkemeye geçtiğini, gizli celse olduğunu, yaptıklarını orada anlatarak kendilerine, önceden söz verildiği gibi ceza indirimi uygulanmasını, yada kanuni takibattan muaf tutulmalarını istediğini, ancak taleplerinin kabul olmadığını, 10-12 sene mahkumiyet verildiğini duyduğunu, 4 arkadaşının da Türkiye'ye döndüğünü, onun cezasının zaman aşımına uğradığını, kendisine de yurt dışında yaptığı hizmetlerden dolayı kolaylık gösterilmediğini, yurda döner dönmez cezaevine konduğunu ve boş yere (4) ay hapis yattığını, yurt dışında olduğu yıllarda bir kere 1983 yılında yurda giriş-çıkış yaptığını, onun da istihbaratın kontrolü altında gerçekleştiğini, yurtdışında oldukları sırada istedikleri pasaportu, istedikleri yerden alabildiklerini, Türkiye konsolosunun da kendilerine pasaport verdiğini; çünkü, Türk Basını ve Türkiyedeki güya aydınların kendilerini ihbar etmeye başladıklarını, İsviçrede yakalanan bir adamın kendilerinin eylemleri ile ilgili bilgiler verdiğini, bu adamın Nevzat Bilican olduğunu, bu kişinin bir gün İsviçre Polisine giderek yalan yere ben Abdullah Çatlı, Oral Çelik, Mehmet Şener ile eroin işi yaptım dediğini, daha bir kaç isim daha söylediğini, kendilerinin Ermenileri öldürdüğünü söylediğini, İsviçrenin durumu Türkiye'ye bildirmesi üzerine Türkiye'den ilgili kimselerin kendilerine-ki o https://www.moroccotravelandtours.com/youwin-giris zaman Fransada Çatlı ile bir evde oturduklarını bildirdiğini, kendilerinin de oradan kaçtıklarını, bunun üzerine Türkiye-İsviçre arasında problem çıktığını, bu olayın 1984 yılında cereyan ettiğini. Bunun üzerine Türkiyeden bir Devlet Bakanının İsviçreye gelerek ortamı yatıştırdığını, Mesut Yılmaz'ın da o sırada bakan olduğunu, daha sonraları da İsviçrenin kendilerine (Oral Çelik, Çatlı ve arkadaşları) ambargo koyduğunu, Mesut Yılmaz'ın da Dışişleri Bakanı olarak kendileri için İsviçre nezdinde teşebbüsleri olduğunu, duyumlarına göre Mesut Yılmaz'ın Çatlı ile temasa geçerek bir kulübe olan kumar borcunu sildirdiğini, Çatlı'nın 1991 yılında İsviçreden hapisten kaçınca Türkiyeye döndüğünü, Çatlının bu mahkumiyetinin Nevzat Bilican iftirası ile olduğunu, aynı davada kendisi ve Mehmet Şener'in de yargılandığını ve beraat ettiklerini, çünkü Nevzat Bilican'ın daha sonra İsviçre Makamlarına giderek "ben yalan söyledim, ben PKK'yım, bunlar Milliyetçi bana öyle ifade vermem söylendi bende öyle söylemiştim.

İbrahim Şahin’in Kozaklı’dan sonra tayinen kaçak iddaa İstanbul’a geldiğini ve kendisini aradığını 2. Şubede görev yaptığını söylediğini, kendisinin Şahin’i ziyaret ettiğini, İbrahim Şahin’in de kendisine ziyarete geldiğini, kendilerinin İstanbulda, 3 erkek kardeş ve 2 amcaoğlu olarak Halkalı Gümrüğünün içinde bir Tır garajlarının olduğunu, garajın içinde lokanta, kahvehane, büfe vs. Bundan dolayı hemen üyelik işlemlerine başlayabilir ve ardından avantajlı bir dünya ile karşılaşabilirsiniz. Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte otelden çıktık, Leventteki ikametgahta Kemal bey bizi kapıda karşıladı ve içeriye girdik; Sayın Cumhurbaşkanının konuyu sormaları üzerine, Yazıcıoğlu, 25.8.1996 günü Emniyet Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğine gelen isimsiz telefon ihbarında Ömer Lütfü Topal’ı Özel Harekat polisleri Ercan Ersoy, Ayhan Çarkın, Oğuz Yorulmaz ile maktülün ortakları olduğu söylenen Ali Fevzi Bir (Aliço) Sami Hoştan (Arnavut Sami) adlı şahısların öldürdüğünü beyan ediyor. Sami Sami Hoştan'la Sevgi Erenerol'ün ne ilişkisi var? Abdullah Çatlı ile Gonca Us arasında bir gönül ilişkisi olduğunu varsaydığını, hanımıyla bir-iki defa görüştüğünü, ailece İstanbul’da oldukları bir zamanda Çatlı’nın ailesini alarak bir-iki defa yanlarına geldiğini, hatta bir keresinin de bir düğünde olabileceğini, Mehmet Özbay ile Kocadağ’ın kendi yanında tanıştıklarını varsaydığını, kendinden önce tanıyıp tanımadığını bilmediğini, Hüseyin Kocadağ ile her zaman görüştüklerini, Mehmet Özbay’ı vatansever biri olarak tanıdığını, konuşmalarının hep bu yönde olduğunu, Hüseyin Kocadağ ın 1980 ihtilalinden hemen sonra Siverek’e emniyet amiri olarak verildiğini, sonra tahminen Ankara’da Özel Harekatın kurulma aşamasında Ankara’ya geldiğini, Siverek’te de Ankara’da da görüştüklerini, Diyarbakır Özel Harekat Şube Müdürlüğü yaptığı sıralarda da görüştüklerini, kendisinin bu sıralarda Siverek’i tanımasından dolayı arada bir geldiğini, babasıyla Hüseyin Kocadağ’ın ilişkilerinin çok samimi olduğunu, babasından sonra bu ilişkiyi kendisinin sürdürmek istediğini, Bucak Aşireti olarak varsayılan topluluğun 40, 50 veya 60 aileden oluştuğunu, Siverek’te 70’i geçici olmak üzere 430 korucu olduğunu bildiğini, Fatih Bucak’ın amcaoğlu olduğunu, Ankara’da oturduğunu, şu anda inşaat şirketi kurduğunu bildiğini, aralarında kopukluklar olduğunu, korumalarını istemesi konusunda; Koruma Şube Müdürlüğünün kendilerini atadığını ve koruma vereceklerini söylediklerini, kendisinin ise koruma istemediğini, daha sonra aradıklarında “siz isim verebilirseniz de olur” denildiğini, bu korumaların Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin’in korumaları olduğunu, İbrahim Şahin’le PKK’ya karşı tavır ortaya koymak için Emniyet Genel Müdürü, Paşalar, 7. Kolordu Komutanı geldiğinde Özel Harekat Daire Başkanı olarak geldiği sırada konuştuğunu, daha sonra birbirlerini aradıklarını, İbrahim Şahin’in doğuya gittiği zaman, özellikle Siverek güzergahını seçtiğini ve misafiri olduğunu Polis Ercan’a “bana koruma verilmek isteniyor, korumalık yaparmısınız?

Türkiye’de Dolar ve Avronun saltanatına son vermek ve Türk Lirasının millî piyasada rakipsiz dolaşımını sağlamak için, yurda sermaye giriş çıkışı ve kısa vâdeli para hareketleri denetim altına alınacaktır. Böylece ülkemizin ABD ve AB ile ilişkilerini normalleştireceği ve karşılıklı yarar esasına oturtacağı koşullar da yaratılmış olacaktır. KİT’lerin kendi çalışanlarına sosyal ve kültürel yarar sağlayan hizmetleri geliştirileciktir. Halk yönetimi, köy ve mahalleden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kadar her düzeyde, bütün toplumsal, ekonomik ve kültürel koşullarıyla gerçekleştirilecektir. 47. Turizmde Doğaya, Tarihe ve Sağlığa Yatırım Millî Hükümet, yurdumuzun dört mevsimi bir arada yaşayan iklimini ve uygarlık birikimini, halkımızın ve insanlığın kültürel ve ekonomik gelişme ve zenginlik kaynağı olarak değerlendirecek; turizm işletmeciliğini yabancıların elinden kurtaracak ve millî işletmeleri destekleyecektir. Millî Hükümet, bölge ve Avrasya ülkelerinin de desteğini alarak, KKTC’nin Türkiye ile bütünleşmesini adım adım gerçekleştirecektir. 46. Demiryolları ve Denizyollarını Esas Alan Toplu Taşımacılık Ülkemizin coğrafi olanaklarını değerlendiren, kaynaklarını savurmayan, güvenli, ucuz ve halkın ihtiyaçlarına cevap veren toplu ulaştırma ve taşımacılık siyaseti izlenecektir. 6. Kürt Meselesine Emperyalist Müdahaleye Son Türkiyemizde Kürt meselesi, demokratik hak ve özgürlükler açısından esas olarak çözülmüştür. Bu görev, öncelikle Kemalist Devrim’i tamamlamak için İşçi Partisi’nde birleşmektir.


Recommended News:

casibom guncel giriş 7 slot casino 5 kuruşluk slot oyunları https://www.panchovillarockypoint.com/89264664 hitbet tv

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *